Kapadokya’nın Önünü Açın

KAPTİD Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Dinler, yaptığı yazılı basın açıklamasında “Kapadokya Doğal Film Platosu” ile ilgili şu açıklamalarda bulundu.

Bildiğiniz üzere Kapadokya, dünyada eşi benzeri olmayan bir bölgedir. Yer altı ve yer üstü şekilleri ile tarih ve kültürü ile ciddi bir cazibe merkezi olup, yeryüzünde tek olduğu için dünyanın her yerinden farklı turizm çeşitlenmeleri altında her yıl milyonlarda turisti ağırlamaktadır. Bu çeşitlenmeler arasında kültür, inanç, shopping ön plana çıkmakla beraber son birkaç yıldır futbol ve kongre turizmi konusunda da ciddi ataklarımız mevcuttur.

Yukarıda yazmış olduğumuz bu turizm çeşitlenmelerin dışında, aslında Kapadokya’da bunlardan çok daha önce ön plana çıkmış bir turizm çeşidi vardı. Film / Sinema Turizmi. Film yapımcı ve uygulayıcıları Kapadokya bölgesinin çalışma koşullarının kolaylığı, bölge insanının misafirperverliği nedeniyle, severek ve isteyerek mekan olarak bizi kullanıyorlar daha doğrusu kullanıyorlardı. İşin rengi maalesef son dönemlerde biraz değişti, bu konuya gelmeden önce Film ve Kapadokya’nın biraz geçmişini hatırlatmak istiyoruz.

Film/Sinema Turizmi ile Kapadokya bölgesi yabancı film olarak ilk kez İtalya – Fransa – Batı Almanya ortak yapımı olan “Medea” filmi ile bundan tam 46 yıl önce 1969 yılında tanıştı. Türk sineması ise çok daha önce keşfetmiş Kapadokya’yı, Usta yönetmen Atıf Yılmaz 1958 yılında daha bölgede turizm adına hiçbir şey yokken Yılmaz Güney’in başrol oynadığı, Bu Vatanın Çocukları isimli filmi çekmiş. Bu filmleri günümüze kadar yüzlerce film, reklam ve dizi çekimi takip etti.

Bölgemizde çekilen her film, reklam veya dizi çok önemli fakat 2 dizi var ki bölgenin ciddi anlamda kaderini değiştirdi. Asmalı Konak ve Salve Jorge. Bu dizilerin ilki olan Asmalı Konak, Türk insanına Kapadokya gibi büyüleyici bir bölgeye sahip olduğumuzu hatırlattı ve o dönemde kötü giden incoming bazlı operasyonların yerini iç turizm aldı ve ciddi şekilde en ücra pansiyona kadar bölgemiz konaklama işletmelerini doldurdu, esnafımızın yüzünü güldürdü. Brezilya yapımı olan Salve Jorge dizisi ise THY2nin o dönemde yeni başlayan Brezilya – Türkiye direkt seferlerine ciddi katkı yaptı ve Brezilya Pazarı bölgenin en önemli pazarlarından birisi belki de en önemli pazarı oldu.

Yukarıda verdiğimiz örneklerden de görebileceğiniz üzere tanıtım anlamında çok önemli evet ama birde bunun bölgeye direkt katkısından bahsetmek gerekiyor. Örnek olarak daha 1- 2 ay öncesine kadar çekimleri devam eden ve vizyona 2016 yılında girecek olan Hollywood yapımı bir film çekildi bölgemizde, ismi: “The Mountains and The Stones” Bölgemizde 6 hafta boyunca 6 – 7 farklı otelde toplam 250 oda olarak konakladılar ve bu kişiler arasında ünlü Hollywood yıldızları da vardı. Kapadokya’nın düşük sezonu olarak ifade edebileceğimiz bu yaz ayları döneminde bu yapım bölgemize ilaç gibi geldi ve bölgemize en az 5 milyon TL’lik artı bir ekonomi yarattı. Buradan bu vesileyle Anka Film firma ve yetkililerine Kapadokya’yı tercih ettikleri ve her zaman destek verdikleri için teşekkür ediyoruz.

Fakat bütün bu çekimler yapılırken film şirketlerinin karşılaştığı çok ciddi sorunlar oldu. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Çevre / Şehircilik İl Müdürlüğü gibi devlet kurumları bu tür yapımlara destek olması gerekirken motivasyon düşürücü bürokratik ve maddi engeller çıkardılar. Dünyanın birçok bölgesinde sinema filmleri devlet tarafından desteklenirken, yukarıda bahsetmiş olduğunuz bazı kurumların gelin – paranızı yatırın, yoksa çekemezsiniz gibisinden sözler sarfetmesi hiç hoş karşılanacak bir durum değil, motivasyon kırıcı ve yapımcıları canından bezdirici. İşte bu yüzden artık son dönemde maalesef bu izin prosedüründeki karmaşa böyle devam ettiği koşulda Kapadokya’da film çekmeyi düşünmediklerini açık bir şekilde ifade etmeye başladı film yapımcıları.

Kapadokya – bir Doğal Film Platosu olabilecek ve diğer turizm çeşitlenmelerinden daha ciddi gelir getirici ve aynı zamanda otomatik reklam / tanıtım yapan bir mecraya sahip olabilecekken bazı devlet kurumların bu tür davranışlar sergilenmesi hiç hoş olmayan durumlar. Eğer devletimiz Kapadokya bölgesini, sinema / dizi yapımcılarına özel, teşvik alanında bir bölge yapabilirse bölgemizde yılda 10 sinema filminin çekilmesi içten bile değil. Bu Film Platosu olayı ile beraber ilerleyen yıllarda Dünya’nın en büyük film festivallerinden birisini yapmaya Kapadokya olarak gücümüz de var, ekibimiz de var en önemlisi vizyonumuz da var, sadece Kapadokya’nın önünün açılması lazım.

Saygılarımızla,

Yakup Dinler

KAPTİD Yönetim Kurulu Başkanı