Yakup Dinler: “ Kapadokya kan ağlıyor”

KAPTİD Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Dinler Kapadokya gündemine dair bir yazı yayınladı.

Dinler'in “Kapadokya kan ağlıyorbaşlıklı yazısı:

Çok fazla söze gerek yok, herkes ne olduğunu aslında çok iyi biliyor ama işin kötü tarafı bu durumu bertaraf etmek için neredeyse hiç bir adım atılmıyor. Lütfen yazılanlara söylenenlere aldanmayın; sadece Kapadokya’da turist sayısında %75’e yakın bir düşüş var, ülkenin diğer bölgeleri de yangın yeri. Kapadokya’da sadece Nisan - Mayıs aylarında Cumartesi günlerine sıkışmış yerli yoğunluğu dışında hiç hareketlilik olmadı. 100’e yakın personel istihdam eden bazı işletmeler günü 5 - 10 oda ile kapatıyor. Turist sayısında yaşanan bu düşüş yetmezmiş gibi Kapadokya ve Türkiye turizmcileri birçok sorun yaşıyor. Bu sorunlardan bazılarını aşağıda açıklamalarını bulabilirsiniz:

1- Kapadokya Havalimanı’nın Kapatılması

Eski adıyla Nevşehir Havalimanı yeni adıyla Kapadokya Havalimanı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü (DHMİ) tarafından Ağustos ayı sonu itibariyle geçici olarak 6 aylığına “bakım” adı altında kapatılmak isteniyor. Herkes bilir - Kapadokya’nın bürokratı, siyasetçisi, turizmcisi ve halkı olarak biz bu havalimanın bugün bu yere gelmesinde “Kayseri Lobisi’ne” rağmen çok büyük aşama kaydettik. Bir kaç yıl önce sadece günde 1 sefer “İstanbul Atatürk - Nevşehir” seferi olan havalimanımız bugün Atatürk, Sabiha Gökçen, Antalya ve İzmir olmak üzere 4 farklı noktaya Kapadokya’yı bağlıyor. Antalya seferleri hariç (malum sebeplerden dolayı) tüm hatlar yüksek doluluk yakalamışken, bizler bu havalimanını kullanın diye o kadar reklam yapıp birçok acentayı burayı kullandırma noktasında bilgi sahibi yapmışken kapatmak ne oluyor DHMİ? Siz Kayseri Havalimanı’nda pist bakımı yaparken, terminal binasını yenilerken havalimanını kapattınız mı? Kayseri’ye yapmadığınız (veya yapamadığınız) muameleyi neden Kapadokya’ya yapıyorsunuz? Bir çok kişiyi işsiz bırakacak, Kapadokya’nın bağlantısını koparacak bu hamleyi yapmanıza asla izin vermeyeceğiz. Bu konuda bizleri yalnız bırakmayan Nevşehir Milletvekili Sayın Ebubekir Gizligider’e de teşekkür ediyor ve DHMİ’den bu konunun rafa kaldırıldığına dair acilen bir açıklama bekliyoruz.

2- Hızlı Tren Projesi

Niğde Milletvekili Sayın Ömer Fethi Gürer’in bir süredir ütopik bir hayali var, Antalya’yı Kapadokya’ya bağlayacak olan hızlı tren projesinin Nevşehir yerine Niğde’den geçmesi… Bu durumu bir süredir kendisi çeşitli mecralarda dile getiriyor, bu ütopik hayalinin bir öncüsü olarak da 2009 yılında “Kapadokya’nın Başkenti: Niğde” diye bir kitap bile çıkarmış kendisi. Sayın Vekil şunu bilmelidir ki Kapadokya = Ürgüp, Avanos, Göreme, Uçhisar, Ortahisar, Kaymaklı ve Derinkuyu’dur yani Nevşehir’dir. Niğde’nin bu denklemde herhangi bir yeri yoktur. Hızlı tren projesinin güzergahı Avanos üzerinden devam edeceği için “peribacaları yıkılacak” iddiası da gerçek dışıdır. Bir takım gazetelerin Ürgüp’ün simgesi Üç Güzeller fotoğrafı kullanarak bu haberi yapması çarpıtmadır. Üç Güzeller’in yanından geçecek olsa emin olun ilk tepki verecek olan yine Kapadokya turizmcileridir, bu duruma asla izin vermeyiz. Ayrıca TCDD Genel Müdürü Sayın İsa Apaydın’ın “inşallah yıkılmaz” açıklaması ise talihsiz bir açıklamadır. Keşke Sayın Genel Müdür inşallah ile birlikte daha bilimsel ve tatmin edici bir açıklama yapabilseydi.

3- Müslüman Dostu Turizm Çalıştayı

Turizm evrensel bir olgudur, birleştiricidir. Din, dil ve ırk ayırt etmeksizin herkesin bir araya gelip yaşattığı bir çeşitliliktir. Geçtiğimiz günlerde T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın devlet – özel sektör kurumları ile birlikte gerçekleştirdiği “Müslüman Dostu Turizm” çalıştayını basından takip ettik. Bu kavram ile örneğin Hristiyanlığın ilk yerleşim birimlerinden birisi olarak pazarladığımız Kapadokya’yı bizler nasıl pazarlayabiliriz? Ülkemize gelen her turist bizim için değerlidir: Müslüman, Hristiyan, Budist vs. turistin mensup olduğu dinin bizim için hiç bir farkı yoktur. Eğer turistlerin dinine göre biz bir sınıflandırma yapacaksak, Türkiye bir Turizm Ülkesi hüviyetini kaybedecektir. Eğer bu kriz ortamında illaki böyle bir şey düşünülecekse bu olgu turizm çeşitlendirmesi adı altında alternatif – turizmden şimdiye kadar pay almamış (veya alamamış) bölgelerde uygulanmalıdır ve Kapadokya gibi I. sınıf turizm bölgelerinin pazarlanması ve imajı açısından zarar verici olmamalıdır.

4- Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Hükümet İlişkileri

1 Kasım 2015’te yapılan genel seçimler sonrası T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı makamına Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mahir Ünal getirilmişti. Birçok kişi, birçoğu kendi sektörümüzden olmak üzere bu duruma farklı yaklaşmış ve İlahiyat Fakültesi mezunu bir Turizm Bakanı olur mu diye kafalarda soru işaretleri oluşmuştu. Mahir Ünal turizm noktasındaki bilgi dezavantajını, Kapadokya dahil olmak üzere bir çok bölgede çalıştaylar yaparak, sorunları yerinde bizzat turizmcilerden dinleyerek ortadan kaldırmıştı. Bu çalıştaylar sayesinde turizmciler ile kendisi arasında ciddi bir bağ oluşmuştu. Yurtdışı fuarların hepsine hemen hemen katılmış, birçok turizmciyi ismen tanıyor hale gelmişti. Kendisi artık bizim sorunlarımızı biliyordu. Hatta döneminde bir Turizm Paketi bile açıklamıştı. Her ne kadar sektörü tatmin edici olmasa da bir ilk olan bu paket sayesinde sektör olarak heyecanlanmış ve devamını bir an önce bekler hale gelmiştik. Fakat daha sonra bir bayrak devir teslimi oldu ve Sayın Mahir Ünal bu makamdan ayrılarak yerine Sayın Nabi Avcı geldi. Sayın Bakan henüz makamında çok yeni, sorunlarımıza bilmiyor ve biz maalesef Turizmciler olarak 6 aydır aldığımız mesafeyi tamamen kaybettik, hem de Türkiye olarak can sıkıcı en büyük Turizm Krizini yaşadığımız böyle bir dönemde.

Bekleyen çok sorun var. Türkiye’ye gelen turistler noktasında neredeyse Dünya’nın her ülkesinde düşüş halindeyiz, güvenlik imajımız kötü, işsizlik çığ gibi büyüyor, kredi noktasında en sağlam olan turizm sektörünün bile kredileri takibe düşmeye başladı ve oteller kapanıyor. Alınan önlemler yeterli değil, örneğin sadece Antalya ve Muğla’da geçerli olan İşkur desteği neden Kapadokya ve diğer illerimizde geçerli değil? Turizm sadece Antalya ve Muğla’dan ibaret değil ki. Yıllardır biz turizmciler olarak dile getirdiğimiz Konaklama sektörünün ihracatçı sayılması ve KDV iadesi noktasında Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekçi’nin geçtiğimiz günlerde dile getirdiği husus ne zaman işleme konacak?

Türkiye Turizmi çok ciddi bir sınavdan geçiyor, hatta bugüne kadar ki en ciddi sınavı diyebiliriz. T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Nabi Avcı’nın memleketi Eskişehir’de bundan 2 hafta önce yaptığı ziyarette yerel şivesi ile söylediği“Napcez, nedcez o turistleri buraya getcez" cümlesi sadece Eskişehir için değil Türkiye için geçerli bir söylem olmalıdır. Yoksa bu giderek büyüyen kriz, maalesef ilerleyen aylarda çok daha büyük olumsuzluklara gebe olacaktır...